30 Ekim 2014 Perşembe
Durumlar Böyle
Acı.. Manevi acı gerçekten hissedilir mi, canın yanar mı gerçekten, hiç geçmeyecekmiş gibi hissettirir mi, ilacı yokmuş gibi, derin bir aahhh dökülür mü dudaklarından? Dökülürmüş.. Gerçek acıdan daha betermiş meğer, daha çok hissettirirmiş kendini. Gerçek acı da en azından bilirsin nerenin acıdığını, ona göre tedavisini yaparsın. Ama manevi acı.. Bilmezsin ki neren acıyor, kalbin mi, miden mi, için mi, yoksa ağlamaktan şişmiş gözlerin mi.. Hangisini iyileştirebilirsin ki, hepsine yetemezsin. Zaten yetsen de ilacını bilemezsin. Ya da ilacını da bilirsin ama ilacı bulamazsın, ilaç olmak istemez sana.. O zaman yıkılırsın . Bir zamanlar kendine ilaç arayan sana ilaç olmak istemez. Bir zamanlar senin gibi kendini kahredenler anlamaz. En çokta bu koyar ya, düşenin halinden düşen anlarmış ama o anlamaz. Düştüğüne rağmen anlamaz. Ne denir onlara bencil mi? Yoksa kalbi olan kalpsiz mi? Hangi sıfat yeterlidir onları tanımlamaya, Türkçe de ki hangi sıfat tamlaması... Hangi isim aslında seni bal gibi anlayan ama anlamak istemeyenlere verilir? Yine susarsın, onca susmuşluğa rağmen yine susarsın. İçinde olan insanlık için susarsın. Patlayacak zamanın gelmemesini dileyerek susarsın..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder