Eski zamanın birinde dağ buluta aşık olmuş, bulut da dağa, Fakat kavuşmaları o kadar imkansız ve mümkün değimiş ki adına mümkansız demişler. Her yolu aramışlar taramışlar fakat kavuşmanın bir yolunu bulamamışlar. Biri yeryüzünde biri gökyüzünde.. İkisi de dertlenmiş . Bulut ağlamış dağ sıkıntıdan yaralar dökmüş. Dağın yaralarının adına toprak demişler bulutun gözyaşlarına yağmur. Bulut ağlamış ağlamış ve bir de bakmış ki gözyaşları dağın topraklarına düşmeye başlamış. Bulut bir anda gülmeye başlamış artık kavuşmuşlar. Bulutun gözyaşlarıyla ıslanan topraklardan bir sürü çiçek açmış. Buna dağda sevinmiş bulut da. Hem kavuşmuşlar hem de aşklarının meyvesi çiçekler olmuş...
Bu hikayeyi okuyarak beyninizde yatan ''imkansız'' duvarlarını yıkın. Kim bilirdi ki dağla bulut kavuşacak ikisi de memnun olacak hatta aşklarının meyvesi olacak. İmkansız diye bir şey yok. İmkansız bizlerin kafasında kurguladığı saçma bir kelimeden ibaret..